Bin Fidan (Tarihsel Materyalizm)

Bin Fidan (Tarihsel Materyalizm)

Bin tohum bin fidanı
bin fidan ormanı doğurdu...

İnlere barınak
sulağa konutlar kuruldu
Çifte koşulurken davarlar
kazma ilkin toprağa vuruldu

Keklik okun ucuna
Yaşam yayın ipine
Sereserpe uçuşan emek
Gelip kondu dikenli gonca dalına

Yediveren bağrından
toplanırken otlar doğanın
izine düşüldü yalnayak avlığın
üleşimi ortak sofraların
giysisi oldu tüylü postlar insanlığın
Battığında ucu böğrüne karasabanın
yüzü güldü bereketli toprağın
Orta yerde avadanlar
yuvanın gözetçisi kadınlar
erkekler iz aramaya koyuldular
Anaerkil üleştirici kadınlar
kölesi oluverdi, dört duvar konutlarının
kanlı başını çalınca yere erkek, avının
böylece yerleşiverdi ataerkillik, içine yuvanın

Tarlaların ak-sarı ufku içinde
orak-çapa serpiştirilmiş siyahiler
toprağa kenetlenmiş yüreğinin ellerinde
yeşil ormanlardan koparılmış zincirler

Beyazı, melezi, karası
falanca dönümlük tarlanın kurbanı
üzerindeki al kana bulanmış urbanı
sahibin kırbaç ucundaki yasal malı

Üretimin tarihsel karnı
gebe olduğu yeni bir toplumu
yeşertirken bağrında
serfleri toprağa
senyörleri şatolara
toplumsal yazgı gibi
alıverdi çarkına

Üretirken ürünü köylü
malın sahibiydi efendi
ve surlarla çevrik şatolar
birbirinden görkemli
Topraktan alınan rantlar
yokluğun ezginliğini eşeleyen haraçlar
ve toprak rengine bulanmış insanlar.

Ürün fazlası boyverirken kilerde
değişiyordu kurulan pazarlarda mallar
sitelerde toplandı zanaatkarlar
büyüdü esnaflar, tüccarlar
doğdu, bağrından çıktığını yıkan tezgahlar

Önceliğin basit elbirliği iken
korperasyonlar,
oluştu ardından manüfaktürel tezgahlar
Üretim toplumsallaşırken işlikte
temellük edildi ürün
araçların sahibi yeni efendide.
Maşinizmin dayatsal rekabet yasası
temelini daha ilk tezgahta atmıştı
Gelişirken sanayi dev adımlarla
takmıştı koca bir proleter yığını ardına

İşliklere doluştuğunda insanlar
uçuşan sereserpe emek
yeniden alındı neşter ucuna!
ve savruldu masalarda sivri bıçaklar!

İlk tohum düştüğünde toprağa
koşulmuştu çoğun işe... azın başa!
geçtiğinde zaman
döndüğünde devran
tarihin elleri silme kan

İşlikte
fabrikada her gün büyüyen insanlar
yeni bir can tarihe kattılar
Ve üretim toplumsallaşırken işlikte
üretsel araçlar da sunuldu toplum hizmetine.
Kurtulurken emek boyunduruktan
üreten ürünü üleşen eller
imrendiriyordu kendini ilk yaratığından...

Ve uçuşan sereserpe emek
hepten kurtulana dek çakal ağzından
tarihin elleri silme kan

İlhan Özay