Bıraktım Kağıt Kalemi

bıraktım kağıt kalemi
astım hüznümü Nemrut'a
hikayeler, romantizm kesmiyor
olağanüstü ne varsa
içimde bir mum yakamayacak kadar cılız
bıraktım kağıt kalemi
yazamazken hederini, öte geçenin
yani
sınırlar ötesi diyorum
tükendi kalemim
tükenmedi acım
bıraktım kağıt kalemi
sığınamadım masallara
tutunamadım yıkılan duvarlara
ayrılık başladı
'bayrak, vatan, millet'
bıraktım kağıt kalemi
canım yandığından beri
koparmayın etimi tırnağımdan
ben vazgeçtim idealizmden
vedalaştım ölümsüz sevdalarla
bıraktım kağıt kalemi
'aşkla da kurtulmuyor insanlık'
yüreğim de harman değil
'resullerin insafı'na kal(mış) zaman
yazmıyor ölen geceyi, yiten sabahı
bıraktım kağıt kalemi
eğer değilse 'cennet', bir adım ötesi
ellerim bomboş
neşem dindiğinden beri
kefensiz giden ölülerime
ağlamayan gözüm
bıraktım kağıt kalemi
satılmış umutları
mimlenmiş sabahları
fendi tutulmuş yarınları
bıraktım kağıt kalemi
'aşk bir kıvılcım değil'miş üstad
zılgıtlarla gelmedi özgürlük
ah acıyor kabuk bağlamamış yaram
umut entarisini belki de hiç giymedi çocuklar
güneş sirus bulutlarında(ymış), o da yalan
bıraktım kağıt kalemi
boşlukta şimdi ellerim
anlamsız siluetler arıyor gözlerim
öğretilmiş yanlışlar
kanıksanmış acılar
tutam tutam zulüm dökülüyor her yandan
sınırlarda pimi çekilmiş ölümler
sormayın
'gözyaşı yerine akan nedir?' diye
bıraktım kağıt kalemi
yaşıyorsa insan
bir ceset gibi
yeşertemiyorsa yeniden yaşamı
ç/alınmışsa vicdanı
buzdan ise gözyaşları
yok
yok benden eser
hüznüm Asya
gözyaşım kıtalararası
bıraktım kağıt kalemi
yoksa eğer
durulmayan
acının molası...
Sultan Karataş