Dayım Gül Takardı Gömleğinin Yakasına

Dayım Gül Takardı Gömleğinin Yakasına

Ve canlıymışçasına, hergün onu sulardı
Yağız tenindeki su buharlaşsın diye
Düğmeleri en bıçkın küfürlerle açardı

Çiçekçiydi, yaprak bitlerini öldürmeyen
Fotoğrafçı, savaş yıllarına rötuş yapan
Meddahtı, her akşam eve gülücükle gelen
Kumraldı, çocukları hep karısına çeken
Uzun boylu, kendisine palto diktirmeyen
Sebzeciydi, domatlarını hiç yemeyen
İşadamı, hasırdan başka minder bilmeyen
Dindardı, ezan okunurken rakı içmeyen
Gözlüklüydü, gözleri daha da büyüyen
Gezgin, İzmir'in parkelerini denetleyen
Balıkçıydı, elleri suyla nasır tutan
Nikotinman, sigarası bağlanarak uzayan
Diplomattı, kokteyle pantolonla giden
Yatırımcı, geceleri ailesini besleyen

Dayım gül takardı gömleğinin yakasına
Seni görse, eminim, mutluluktan ağlardı

Ali Cengizkan

------------

Gönderen: Ziyaretçi - 2006-01-27 22:17:14

Çok eskilere götürdü beni bu şiir, çocukluğuma, babama. Babam gül takmazdı yakasına ama köstekli saat takardı ve annemin ona ölürken emanet ettiği gülleri her gün sulardı. Babam gül takmazdı yakasına ama dayını görse eminim mutluluktan ağlardı.

Müjgan.