Denizden Gelen

deniz, ceset, pena...
denizdeki ceset...
cesetteki pena...
pena...
soluğundan sürgün damlayan nisan gecesi
deniz kumsala vurdu acıyan sessizliğini
kıyıda bulundu vazgeçtiğim geçmişim
en çok cesetler üşür geceleri
önce müziğimi buldular
sonra avucumdaki kırık penayı
iki ezgi arasındaki unutkanlığımsın benim
bir şehri götürdüm beraberimde
deniz müziği saklayan sedef kabuklar
ve sonsuz bir gitar mezarlığı içimde
– sana susup denizle konuşuyor sessizliğim...
Ayten Çolakoğlu