Düş Yoluma
Gece, düş yolunda düş yola
yalnız ve ıssızım şimdi
ötelerde öteki
ne kadar hayır desek de
düşler yeniler bizleri.
Yorgun bir düş gibi dalıyorum uykuya,
geceydi sınırsızlığın sınırında
bir göçebeyim kendime:
Konaklayan her durakta.
Ne karaya ne karara ulaşmak amacım
yokolmuş çizgidir artık ufuk
karanlığa dalıyorum, büyük mavinin içindeki
küçük adam benliğine, derinliğine batıyorum
yorgunum…
Artık çok geç biliyorum
umut sandalım biraz daha batmış
biraz daha kararsız işte yürek
uykuya yatıyorum kırılan azalmış düşlerimle
yeni yolculuklara her akşam
her akşam kısalan bir yol, gelecek gün:
Korkuyorum…
Aynaya doğru yürüyordum
ayaklarım söz dinlemiyordu
kendimden geçiyordum
kendime, biliyordum.
Benden bana yol alıyorum
bir mıknatıs gibiyim kendimden kendime
uzun ve derin bir iz bırakan
oysa silinmiş ve gözükmeyen
durgun duru yüz, bu muydu istediğin
unuttum!
Aynada bırakıp yüzümü
en isli sokakları seçiyorum!
Cenk Koyuncu