Giderim

Giderim

nefti ağaçların ordan geçiyordum
bilirdim bunu önceki hayatımdan

geçtim geçmesine elinden ilinden
ve o ellerinle davrandım kendime
filin olup daldım korunaksız içime
kalbime: züccaciye dükkanıma yani
daldım.. ve bu bir soygundur dedim

dedim ama neyim kalmış ki alacağın
benden: aşkı mı vefa mı hayat diye
daha neçok namluyu dikip üstüme

zeytinlerin ordan geçiyordum ki
sabah gölgesinin yanında susup
soluğunu dinliyordum oğlumun
kederiyle heder oluyordum ahx
göldeki balıkçının tanvakti bile
işlediği cinayetlere kanıyordum
boğazımda o zoka ile fısıldayıp
zeytin ağacı dikmek istiyorum..

-diyorken: bıçağını bileyliyor aşk

sipil dağı eteğinde orman varmış
kırların yanağında gamze açarmış
dağ gölgesinin sabah serinliğinde
bir gelincik yine kızıllık saçarmış
yaşamak ne çok şeye değermiş
sabah gölgemin saç teline tutunup
ben, uyuyacağım eski bir çocuk gibi..

-diyecekken: çekiyor bıçağını aşk

bileylediğin sesinle sen
dedin yine: bu bir soygundur
bu bir soygundur, dedin yeniden
çaresiz, kaldırdım ellerimi havaya
bilirdim bunu da önceki hayatımdan

ama ben bir hatıra için gelmiştim
gölgenee hayat; soluklanıp giderim

ama ben bir hatıra için geldim
alıp onu giderdim birazdan
kapından hayat, giderim
elinden ellerinden

giderim, zeytin ağaçlarının ordan
zahmet etme kovmak için beni
bilirim önceki hayatımdan

giderim...

Mehmet Çetin