Gözleri Düştü Küçük Kızın
Henüz girmişken on sekizine
Mülteci olmak düştü bize
Ayaza kesen bir gecede
Takılmışken peşimize umut avcıları
Sığındık bir köy evine
On birinde bir kız çocuğu
Işık oldu yolumuza
Umut dolu düş gözleriyle...
...
İki katlı bir köy evinde
Ürkek ama sıcacık gözleriyle
Gülümsedi küçük kız anacığının dizlerinde
Açsınızdır deyip
Hazırladı, minicik elleriyle
Allah ne verdiyse
Hamuru sevgiydi, tadı özlem
Belki de ilk kez doydu karnımız
Bağdaş kurduğumuz yer sofrasında
...
Uzundu gece gök gürlüyor
Çakıyordu şimşekler
Kalkıp anacığının dizinden küçük kız
Oturdu yanı başıma usulca
Gülüşüne saklanmıştı tertemiz yüreği
Öyküler bilir misin dedi sessizce
...
Elini koyup çenesine başladı dinlemeye
Anlattığım öyküleri
Okuduğum şiirleri
Bir ara bırakıverdi omzuma
Çakan şimşekten korkup başını
Gaz lambasının fersiz ışığında
Bilmem kaçıncı kez
Okurken 'Kibritçi Kız' masalını
...
Belki de ilk kez üzmüştü beni
Uyanmak sabahın ışıklarıyla
Ayaktaydı küçük kız
Elinde su testisi, omzunda peşkiriyle
Sevgi olup doldu yüreğime
Ellerime akıttığı her damla suyla...
...
Geldiğinde veda saati
Şafakla beraber
Bırakıverdi çıkınıma küçük kız
Bir parça peynir, bir kuru ekmekle
Umut bakışlı düş gözlerini...
...
Biz giderken yeni kavgalara
“Düş”dü gözleri küçük kızın yüreğime
...
“ O günden sonra;
Ne zaman gök gürlese
Küçük bir kız sığınır göğsüme
Titreyen yüreğiyle”
Umut Gül