Hejan

Hejan

yüzü esmere çalmış
kömür gözlü çocuk
yüreğin kadar büyüktü bahtsızlığın

b/öyle sessiz sedasız
ölümler geçiyor coğrafyanda
"fukara ölümü"
derdi adına usta’m

canında acı haykırışlar
can paramparça /can harabe

dur dinle kömür gözlüm
dilinde demlenen son türkü
dökülmedi daha dudaklarından
söylemeden türkünü
düşmesin bedenin toprağa

gözyaşlarına kefen biçilmedi
salan henüz okunmadı hejan’ım
bilirim, ölüm sessiz ve kimsesizdir
fukara ölümleri kalleştir

ah hejan’ım
Dicle’nin koynuna sal garip hallerini
akıntısına kapılıp gitsin
yoksulluğun kırıntıları

ateş ol ışığın aşkına
aşkın ışığıyla aydınlansın şehrin geceleri

Fırat ağlar gidişine
dağlar ağıt yakar ölümüne
aç gezdiğin bu topraklarda
yalnız başına bırakmadı seni fukaralığın

son adımında ölüm girer koluna
beyaz bir örtü giyinir ömrün

Berfin Yağmur