İnce Ellerin

Nasıl ince, ellerin, parmakların
Coşkuyla ağırlığını kavrarken yaşamın,
Nasıl katı, nasıl soğuk, kurşunların
Sessiz ve dingin dünyanda yaşaman için.

Orada mısın?
Göremiyorum seni—
Öylesine yoğun bir karanlık
Uzanıyor ki benden sana
Gözlerim
Delinmiş gibi.
Orada mısın?
Densiz gülüşlerden uzak—
Kuruyor musun beni?

Ben ki
Yılların yağmurlarıyla çürümüş
Tahta gibiyim:
Dokusu grileşmiş,
Artık yalnız,
Ateşe atılabilen.

Beni
Kuruyor musun—
Arsız gürültülerden uzak
Orada?

Sessizliğim:
Orada
Duyuruyor mu beni sana
Buradan,
Rüzgarın dalları
Bir an
Bıraktığı aralarda?

Ara ara dokunuyorum sana
buradan
oraya.

Buradasın: ulaştım sana.

Burada:
yumuşak yumuşak
renklerle çizgilerle
geciktirsen de gelişimi
bir çığ gibiyim artık
doruklarında toplanan.

Buradasın
Burada:
yorgun beynim
bitkin gövdem
kımıltılarla
yaklaşırken sana,
incecik bileklerin
koştu bana,
karşıladı
bezgin devinimlerimi
dipdiri gerilimlerle.

Buradasın
Burada:
yanımda.

Oruç Aruoba
............

Seslendirme: Arzen Kübra