Mimozalar Ve Özgürlük

Bulut güneşi ortasından keserken
altın sarısı mimozalar filizlenir
sakin fırtınadan arta kalan sabah
her acıyı son kırıntısına kadar anımsatır
Gökyüzünden zehirli kelimeler dökülse de
yasaklı ağacın meyveleri
özgürlük marşı tadındadır hep
Hüzünden kelepçeler takılsa da
yüreğine öp hürriyetini yanaklarından
son merminle kana kana günahlarını iç
yaralanmış sözlerinden soluk al
ölüm sessiz çığlığını homurdansa da
dayan hainin kapısına
Unutma ki
bir gün yüzünün penceresinden
umudun mevsimi yeşerecek
Bir kadavraya atılan neşter gibi açılacak özgürlüğün yolu
Koş, koş namluna mermi sürmeye
yorgun analarımızın emzirdiği
çocukların hatırına...
Hasan Hüseyin Birol